Middleware katmanı, modern BT mimarilerinde adeta sistemin trafik kontrol kulesi işlevini görür. Uygulamalar, mikroservisler, veritabanları ve dış sistemler arasında gerçekleşen tüm iletişim bu katmandan geçer. API çağrılarının yönlendirilmesi, mesaj kuyrukları üzerinden servisler arası veri alışverişi, event-driven akışların yönetimi, entegrasyon servislerinin orkestrasyonu ve güvenlik politikalarının uygulanması tamamen middleware’in omurgasına bağlıdır. Mikroservis mimarisinde her servis kendi işlevinden sorumlu olduğu için aralarındaki bağları kuran, veri alışverişini düzenleyen ve hata toleransını sağlayan yapı yine middleware’dir. Bu nedenle servisler arasındaki gecikme, hatalı çağrı zincirleri, kuyruk birikmeleri veya entegrasyon kopuklukları sistemin tamamını etkileyebilir. Yapı bu kadar karmaşıkken klasik monitoring yalnızca yüzeysel metrikler sunar; ancak bu metrikler, dağıtık bir mimaride hatanın hangi servisten, hangi çağrıdan veya hangi entegrasyon noktasından kaynaklandığını anlamaya yetmez. Gözlemlenebilirlik (Observability) ise bu görünmez katmanı uçtan uca görünür kılar.
Monitoring yalnızca parçaları görür: CPU, bellek, response time, aktif thread sayısı Observability ise bütün resmi çıkarır. Observability, mikroservis entegrasyonlarında yalnızca “çalışıyor mu / çalışmıyor mu?” diye bakmaz; iletişimin tam olarak nasıl gerçekleştiğini, nerede bozulduğunu ve neden bozulduğunu katmanlı bir şekilde takip eder.
Bu harita sayesinde:
✔ Entegre sistemlerde “hangi servis bozulursa kimler etkilenir?” netleşir.
✔ Mimari üzerindeki gizli bağımlılıklar ortaya çıkar.
✔ Performans darboğazları sadece tek serviste değil, tüm sistemde analiz edilebilir.
Monitoring bunu sağlayamaz; çünkü sadece metrik seviyesinde kalır.
Mikroservis mimarilerinde tek bir kullanıcı isteği 5, 10 hatta 30 farklı servisten geçebilir.
Monitoring bu yolculuğu göremez. Observability ise:
Bu sayede:
✔ “Bu istek neden yavaşladı?” sorusunun cevabı saniyeler içinde bulunur.
✔ Her serviste toplam süre ve bekleme süresi görüldüğü için gecikmenin tam nedeni ortaya çıkar.
✔ Mikroservis zincirinde bir adım bile bozulsa tüm akış görünür olur.
Bir istek hangi servisten hangi servise geçti? Kaç hop yaptı? Her bir adım ne kadar sürdü Zincirde nerede gecikme oluştu? Distributed tracing’in en kritik çıktısı budur.
Monitoring’de ancak bir servis threshold’a yaklaştığında alarm alırsınız. Ama gecikme zincirleri monitoring’de görünmez:
Bir örnek ile açıklayalım;
Service A → Service B → Service C
Service C’deki 200 ms’lik gecikme
→ Service B’de 700 ms yaratır
→ Service A’da 1.2 sn olarak kullanıcıya yansır.
Monitoring sadece A’nın yavaşladığını görür.
Observability ise A → B → C’nin tamamındaki gerçek gecikme dağılımını milisaniye bazında gösterir.
✔ Performans kök sebebi yanlış serviste sanma hatası ortadan kalkar.
✔ Optimizasyonlar doğru noktaya yapılır.
✔ Incident çözme süreleri dramatik şekilde düşer.
Middleware seviyesinde yaşanan birçok sorun monitoring’de “flat” görünür:
Observability:
kod satırı seviyesine kadar gösterebilir. Monitoring’de bunun hiçbiri görünmez.
Özellikle şunlar için hayati fark yaratır:
Bu yapılarda monitoring sadece yüzey bilgisi verir, observability ise:
✔ Hangi mesaj kuyruğunda tıkanma var?
✔ Event neden tekrar tekrar işleniyor?
✔ Hangi servis call’ı normalin dışında davranıyor?
✔ API Gateway’deki gecikme nereden kaynaklanıyor?
✔ ESB’de hangi flow’lar baskı altında?
Tüm bu sorulara detaylı, veri odaklı, görsel olarak net bir cevap sunar.
Database Observability: Veritabanı İzlemek Artık Neden Yeterli Değil?