Sistem performansı bir anda düşüyor, kullanıcılar uygulamalara erişemiyor ve monitoring dashboardları kırmızıya dönüyor. IT ekiplerinin aklına ilk gelen olasılık genellikle CPU kullanımının artmasıdır. CPU, sistemin tüm operasyonlarını yöneten merkezi işlem birimi olarak performanstaki düşüşlerin çoğunda kritik rol oynar. Ancak her yüksek kullanım değeri, otomatik olarak bir sorunun göstergesi değildir; bazı durumlarda artış, geçici iş yüklerinin veya planlı işlemlerin doğal sonucudur. Artışın gerçekten sistem kaynaklı mı yoksa geçici bir durumdan dolayı mı oluştuğunu anlamak kritik öneme sahiptir. Bu yazımızda, CPU nedir, neden yükselir ve IT profesyonellerinin kök nedeni (root cause) bulması için sorması gereken kritik soruları paylaşacağız.
Central Processing Unit, yani Merkezi İşlem Birimi, bir sunucunun veya bilgisayarın “beyni”dir. Uygulamalardan gelen komutları işler, hesaplamaları yapar ve sistemdeki diğer bileşenlerle koordineli şekilde çalışır. Düzgün çalışmadığı durumlarda, en basit görevler bile gecikir; sistemin performansı ve yanıt süresi olumsuz etkilenir. Bu yüzden eşik değer belirlenmesi ve bu eşik değerin üzerine çıkıp çıkmadığının 7/24 monitoring edilmesi IT ekipleri için kritik bir konudur.
Bazı durumlarda kullanım oranı geçici olarak artabilir ve bu normal bir süreçtir:
Bu tür yükselmeler genellikle kısa süreli ve öngörülebilirdir. Ama CPU sürekli yüksek seviyedeyse, ya da performans sorunlarıyla eş zamanlıysa, kök nedeni (root cause) araştırmayı gerektirir.
Yüksek işlem kullanımı genellikle sorunun kök nedenini doğrudan gösterir.
Yeni deploy, konfigürasyon değişikliği veya güncelleme artışa neden olabilir.
Memory, disk I/O ve ağ trafiğinde eş zamanlı artış, sorunun kapsamını ve şiddetini anlamaya yardımcı olur.
Günümüz BT altyapılarında yüzlerce cihaz ve servis vardır. Bu yüzden artışları manuel takip etmek neredeyse imkânsızdır. Bu yüzden proaktif izleme (proactive monitoring) ve anomaly detection kritik hale gelir.
Gelişmiş observability platformları, tüm sistem kaynaklarını gerçek zamanlı olarak izler ve anormallikleri otomatik olarak tespit eder. Bu sayede IT ekipleri, yüksek kullanımın geçici mi yoksa kök bir sorun mu olduğunu hızlıca anlayabilir. Sadece kullanım yüzdesine bakmak yerine, platformlar işlem biriminin diğer kaynaklarla (memory, disk, network) ilişkisini analiz eder. Bu, gereksiz alarm veya “alert fatigue” sorununu azaltır.
Gelecekte, gelişmiş observability platformları işlemci performansı izleme süreçlerini kökten değiştirecek. Bu platformlar, sistem kaynaklarını gerçek zamanlı olarak takip ederek, anormalliklerin geçici mi yoksa kök bir sorundan mı kaynaklandığını hızlıca belirleyecek. Ayrıca, işlem biriminin diğer kaynaklarla olan ilişkisini analiz ederek gereksiz alarm riskini azaltacak ve IT ekiplerinin doğru aksiyonu hızla almasını sağlayacak. Otomatik öneriler ve aksiyonlarla müdahale süresi kısalacak, tarihsel trend analizi ile kapasite planlaması daha isabetli yapılabilecek. Böylece, işlemci performansı izleme yalnızca kullanım raporu vermekten çıkıp, proaktif ve bağlam odaklı bir performans yönetimi aracı hâline gelecek.
Bu durum her zaman bir soruna işaret etmez. Geçici artışlar normaldir, ancak sürekli yüksek kullanım veya performans sorunları, altyapı, konfigürasyon veya uygulama kaynaklı bir problemin işareti olabilir.
Doğru soruları sormak, veriyi yorumlamak, modern izleme çözümlerini kullanmak, ve doğru ekiplerden destek almak IT ekiplerinin sorunları hızlı ve etkili şekilde çözmesini sağlar.
Altyapı sağlığı ve servis sürekliliğiniz için ODYA Teknoloji yanınızda. İhtiyacınız olan her bilgi için formu doldurarak bize ulaşabilirsiniz.